Paylaş
Erbakan ve Erdoğan 28 Şubat’ın çilesini çekti. Başörtülüler 28 Şubat’ın zulmünü gördü. Ama sonunda millet 3 Kasım 2002 seçimlerinde 28 Şubat’ın rövanşını aldı.
Türkiye’de darbe yapanların yaptıkları yanlarına hep kâr kaldı. Ama Erdoğan hem 28 Şubatçılardan hem 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunanlardan hukuk içinde hesabını sormayı bildi. Başka türlü darbelerle mücadele olmaz. Darbe yapanın devlet başkanı olduğu ülkede darbeler devam eder.
TARİHİN ÇÖP SEPETİNE ATILDI
28 Şubat’ın hemen ardından iktidara gelen AK Parti, kendini çetin bir mücadelenin içinde buldu. Erdoğan’ın güçlü liderliği sayesinde 27 Nisan e-muhtırasını verenler de 15 Temmuz’da Meclis’i bombalayanlar da başarılı olamadı. Türkiye, darbeleri tarihin çöp sepetine atmayı başardı.
28 Şubat’ı içinde yaşamış bir gazeteci olarak en büyük eksiğim bir 28 Şubat kitabı yazmamak oldu. Bin yıl devam edecek denilen 28 Şubat devam etmedi ama 28 Şubat zihniyeti AK Parti’nin ilk dönemlerinde de hep fırsat kolladı. Eğer Erdoğan’ın cesareti AK parti kadrolarının kararlılığı olmasa Türkiye’yi 90’lı yıllara çevirirlerdi.
TARİHİ ÇARPITIYOR
Temel Karamollaoğlu’nun tarihi çarpıtma pahasına dile getirdiği iddia ise o dönemin en çetin mücadele konularından biriydi. Evet daha hukuki süreçler devam ederken Erbakan’ı hapse atmak için girişimler oldu. Altınoluk’taki yazlığından jandarma zoruyla götürmek istediler. 22 Aralık 2003 tarihinde Balgat’taki evinin etrafını polisle çevirdiler.
KARAMOLLAOĞLU’NA ATEŞ PÜSKÜRÜYORLAR
Temel Bey, tarihi yanlış hatırlıyor. Tarih içindeki rolleri de yanlış konumlandırıyor. Erbakan’ı hapse atmak için evinin etrafını polis ve jandarma marifetiyle çeviren Erdoğan değildi, 28 Şubat artıklarıydı. Polisi çekip, yasayı değiştirip Erbakan’ı hapisten kurtaran Erdoğan oldu. Temel Karamollaoğlu bu iftirayı attığı günden bu yana o dönemin tanıklarıyla konuşuyorum. Karamollaoğlu’na ateş püskürüyorlar.
BÜLENT ARINÇ’IN AÇIKLAMASI
Erbakan’ın hapse girmemesi için cezasının ev hapsine çevrilmesi konusunda elini taşın altına koyan isimlerden biri olan dönemin Meclis Başkanı Bülent Arınç, Temel Karamollaoğlu’nun ortaya attığı iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. “Erbakan hocamız için söz konusu olan cezaevine girme ihtimalini ortadan kaldırmak adına elimizden geleni ivedilikle yaptık” dedi.
ERBAKAN’IN TEŞEKKÜRÜ
Arınç’ın ayrıntılı açıklamasından şu bölümü paylaşmak istiyorum.
“Yakinen şahit olduğum birçok konu vardır ki o dönem Erbakan Hocamız tarafından Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve bizlere iletilen muhtelif talepler de tereddütsüz yerine getirilmiştir. Hocamız, bu konudan dolayı özel olarak bana ve genel olarak da bu konuda hizmeti geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ve takdirlerini iletmiştir.”
İnsanlık budur. Vefa budur.
KAYIP TRİLYON DAVASI
Dün ayrıntılı yazdığım için bugün özetleyerek aktaracağım. Kayıp trilyon davasından Erbakan’a verilen hapis cezası 22 Aralık 2003 tarihinde onandıktan sonra evinin etrafı polis tarafından çevrilmişti. Dönemin Başbakan’ı Erdoğan bu olaya sert tepki gösterip İçişleri Bakanı Aksu’ya polisin derhal çekilmesi talimatını vermişti. Polis çekildi ama sorun devam ediyordu. Erbakan’ın, 4 kez sağlık raporu alınarak hapse girmesi önlendi.
SEZER VETO ETTİ
2006 yılında İnfaz Yasası’nda değişiklik yapılarak Erbakan’ın cezası ev hapsine çevrildi. Sezer, yasayı veto etti. Yasa hiç değiştirilmeden tekrar Meclis’ten geçti. Anayasa gereği ikinci kez veto etme hakkı olmayan Sezer, yasayı onayladı. Ama bu kez Temel Karamollaoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu, yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.
MAHKEMENİN KARARI
Ama yasa yürürlüğe girmişti. Erbakan’ın avukatları cezanın ev hapsine çevrilmesi için mahkemeye başvurdu. Temel Bey buraya dikkat edin. Erbakan’ı Av. Mehmet Ali Alan’ın savunduğu duruşmada Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi yapılan yasal değişiklik doğrultusunda Erbakan’ın cezasının ev hapsine çevrilmesine karar verdi.
07.06.2006 tarihli gerekçeli kararda, “Hükmolunan cezasının konutunda çektirilmesine” karar verilmiştir” deniliyor.
Demek ki neymiş Temel Bey? Erdoğan, Erbakan’ı hapse attırmak için uğraşmamış tam tersine hapse girmesini önlemiş. İşte size ilgili mahkeme kararı.
Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçildikten sonraki ilk icraatlarından biri ise 14 Ağustos 2008 tarihinde Erbakan’ın cezasını affetmek olmuştu.
DEM PARTİ MERAL DANIŞ BEŞTAŞ’I ÇEKER Mİ
Sırrı Sakık’ın açıklamalarına, Meral Danış Beştaş’ın konuşmalarına bakınca DEM Parti bu seçimlerde sadece iktidarla değil, CHP ile de mücadele edecek. Ama sahadaki uygulamaya bakınca tam tersi bir durum yaşanıyor. CHP ile DEM Parti her gün yeni bir şehirde ittifak yapıyorlar. Adını da kent uzlaşısı koymuşlar. Yeni strateji bu demek ki...
ESENYURT’TA ANLAŞTILAR
DEM Parti sözcüsü Ayşegül Doğan, CHP ile Esenyurt’ta, “kent uzlaşısı” yaptıklarını açıklamıştı. CHP, Esenyurt’ta daha önce açıkladığı Ali Gökmen’i geri çekti, DEM’in istediği Ahmet Özer’i gösterdi. DEM, belediye meclis üyeliklerinde pazarlık gücünü artırmak için Esenyurt’ta Süleyman Avşar’ı aday gösterip, sonra geri çekti.
TUZLA VE EYÜPSULTAN’DA İTTİFAK
İstanbul’da Tuzla ve Eyüpsultan’da da DEM Parti ile CHP arasında ittifak kararı alındı. DEM Parti Tuzla belediye başkan adayı olarak açıkladığı Hasan Özdemir’i geri çekti CHP adayı Eren Ali Bingöl’ü destekleme kararı aldı.
Eyüpsultan’da da bir değişiklik oldu. DEM Parti, CHP adayı Mithat Bülent Özmen’i destekleme kararı aldı. DEM’in adayları CHP’de belediye meclisi listelerine girdi. Bu gidişle seçimlere birkaç gün kala DEM Parti, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na destek için Meral Danış Beştaş’ı çeker mi?
Meral Danış Beştaş, bu iddiaları yalanladı. Ama siz resmî açıklamalara bakmayın. CHP ile DEM Parti arasında tuhaf bir pazarlık yürüyor. Kandil, Meral Danış Beştaş’ı çekerse şaşırmam.
Paylaş